Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, bu duruma sert tepki gösterdi ve "Okullarımızı camiye, öğretmenlerimizi imama dönüştürmeye çalışan bu anlayışı kabul etmiyoruz. Laik, bilimsel ve kamusal eğitimden taviz vermeyeceğiz" dedi.Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy tepkisini şu şekilde dile getirdi:"Türkiye Yüzyılı'nda yıl sonu etkinlikleri ve mezuniyet törenleri yasaklanırken öğrenciler camilerdeki yıl sonu etkinliklerine çağırılıyor. Gürsu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okullara gönderilen bir yazı ile kız ve erkek öğrenciler ayrı camilere yıl sonu etkinliğine davet edildi.
Eğitim sistemi camiye kaydırılıyor
Türkiye Maarif Modeli ile ÇEDES'i bir proje olmaktan çıkarıp bir eğitim sistemi haline getirmeye çalışan Milli Eğitim Bakanlığı, okul yerine camiyi, öğretmen yerine imamları öne çıkarıyor.Gönüllülük esası görünse de uygulamada zorlama var
Her ne kadar şekil yönünden gönüllülük esaslı katılım ve veli izin belgesi gibi kurallar yerine getirilecekmiş gibi görünse de uygulamada bu kuralların yerine getirilmediği geçmiş örneklerden bilinmektedir.Bilim ve sanat okuldan kovuluyor
Geçmiş yıllarda sene sonu etkinlikleri kapsamında öğrencilerin yıl boyunca edindikleri bilgi ve becerileri sundukları kültürel ve sanatsal etkinlikler sergileniyorken, Yeni Türkiye'de bilim, kültür, sanat okuldan kovuluyor; öğrenciler tarikat ve cemaatlerin yöntemleriyle siyasi ve dini propagandaya alet ediliyor.ÇEDES Pilot uygulaması Gürsu'da
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin pilot uygulaması ÇEDES adı altında yürütülüyor. Bu uygulamalar Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin nasıl bir model olduğunun ve Türk Milli Eğitim sisteminin nasıl bir eksene kaydırıldığının göstergesidir.Yoksul aileler hedef alınıyor
Bursa'da ÇEDES kapsamındaki çalışmalar, özellikle yoksul emekçi ailelerin yaşadığı Gürsu ilçemizde yoğunlaşmaktadır. Geçmişte Gülen cemaati gibi yapıların hedef aldığı yoksul emekçi aile çocukları bu kez Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile hedef alınmaktadır.Fetullahçı yöntemler uygulanıyor
Aynı örgütlenme modeline sahip çıkıldığını gösteren bu uygulamalar kaygımızı artırmaktadır. Gülen cemaatinden miras kalan modeli uygulama hevesindeki bu kamu yöneticilerinin geçmişleri iyi araştırılmalıdır. Bilinçaltlarına yerleşmiş olan bu ve benzeri Fetö yöntemlerini uygulamaları engellenmelidir.Cumhuriyet devrimimizin bize miras bıraktığı aydınlanmacı, ilerici, çağdaş değerlerin etrafında, laikliği insanlığın en kıymetli birikimlerinden kabul eden bir anlayışla; din ve siyaset propagandası yapan, okullarımızı ve çocuklarımızı buna alet eden kişilere geçit vermeyeceğiz.Laik, bilimsel, kamusal eğitimi, çağdaş değerleri, Cumhuriyeti ve bize kazandırdığı birikimi savunmaya, korumaya devam edeceğiz. Gürsu'daki yoksul emekçi ailelere çağrımızdır: Çocuklarınız için laik, çağdaş ve nitelikli eğitim olanaklarını sağlayamayanların, sizleri manevi değerlerimiz üzerinden sömürmesine ve çocuklarımızı cemaat tuzağına düşürmesine izin vermeyiniz. Eğitim-İş ve Cumhuriyet'in Öğretmenleri olarak her zaman yanınızda olacağız. Biliyoruz ki; çocuklarımız bizim geleceğimizdir."