Mobil iletişim teknolojileri alanındaki araştırmalar büyük bir hızla gelişiyor. Dünyanın büyük bir kısmı henüz 5G'ye geçmemişken araştırmacılar 6G alanında önemli ilerlemeler kaydediyor.NEREDEYSE FİBER OPTİK İLE AYNI KALİTEDETeknolojiye yaptığı rekor yatırımlarla bilinen Çin'de 6G ile ilgili son gelişmeler kaydedildi. No. 25 adlı bir kurum kısa bir süre önce 6G iletişim teknolojisinde önemli bir kilometre taşını duyurdu. Neredeyse fiber optik ile aynı düzeyde bir kalite sağlayan 100 Gb/s kablosuz veri iletimini başardılar.25 No'lu Enstitü kısa bir süre önce 6G iletişim teknolojisinin geliştirilmesinde önemli bir kilometre taşını duyurdu. Ekip, terahertz frekans seviyesinde ilk gerçek zamanlı kablosuz veri iletimini tamamladı. Bu atılım, gelecekte daha hızlı ve daha verimli 6G ağlarının önünü açabilir. 
Çin rekoru: 100Gbps kablosuz hıza ulaştı!" width="540" height="304" /> 2033 YILINA KADAR BAZ İSTASYONLARININ %62'Sİ 6G'YE GEÇECEKDaha yüksek veri hızlarına olan talep arttıkça, daha yüksek frekans bantlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Terahertz, yüksek hızlı veri iletimi için gereken bant genişliğini sağlayabilen gelişmiş bir teknolojidir ve 6G ağlarının önemli bir bileşen olarak görülüyor.Geleneksel fiber optik ağlar yüksek maliyet, uzun kurulum süreleri ve esneklik eksikliği gibi zorluklarla karşı karşıyadır. Kablosuz teknolojinin gelecekte daha baskın hale gelmesi beklenmektedir. 2033 yılına kadar dünyadaki baz istasyonlarının %62'sinden fazlasının bu teknolojiyi kullanacağı tahmin edilmektedir.
Çin rekoru: 100Gbps kablosuz hıza ulaştı!" width="540" height="304" /> 2033 YILINA KADAR BAZ İSTASYONLARININ %62'Sİ 6G'YE GEÇECEKDaha yüksek veri hızlarına olan talep arttıkça, daha yüksek frekans bantlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Terahertz, yüksek hızlı veri iletimi için gereken bant genişliğini sağlayabilen gelişmiş bir teknolojidir ve 6G ağlarının önemli bir bileşen olarak görülüyor.Geleneksel fiber optik ağlar yüksek maliyet, uzun kurulum süreleri ve esneklik eksikliği gibi zorluklarla karşı karşıyadır. Kablosuz teknolojinin gelecekte daha baskın hale gelmesi beklenmektedir. 2033 yılına kadar dünyadaki baz istasyonlarının %62'sinden fazlasının bu teknolojiyi kullanacağı tahmin edilmektedir. 
