Bursa’da hizmet veren kafe, dekorasyonu ve içerisindeki kültürü ile misafirlerine 90’lar ruhunu yaşatıyor. İçinde 90’larda satılan ürünlerin yer aldığı bakkal bulunan kafe, ayrıca haftanın 3 günü açık hava sinemasıyla eski Türk filmlerini ziyaretçileri ile buluşturuyor.
Bursa’nın Osmangazi ilçesinde hizmet veren kafe, içerisinde bulunan antika eşyalardan oluşan dekorasyonu ile misafirlerini 90’lı yıllara gönderiyor. 90’lı yıllarda günlük yaşamda kullanılan eşyaları gören ziyaretçilerin hatıraları yeniden canlanıyor. Haftanın 3 günü açık hava sineması kurulan kafede misafirler Türk sinemasının nostaljik filmleri ile buluşuyor. Ayrıca kafe içerisinde bulunan kuzine soba ile ziyaretçiler soba başında patates ve kestane pişirerek geçmiş yılların hasretini gideriyor. Kafenin girişinde yer alan bakkal ile eski yıllarda çocukların gözdesi olan ürünler kafenin minik ziyaretçilerini bekliyor. Alınan ürünler veresiye defterine de yazdırılabilirken 90’lar da yaşanan samimiyet ve kültür misafirlerin hizmetine sunuluyor. Ziyaretçilerine 90’lı yıllardaki samimiyeti yaşatmak istediğini söyleyen kafenin işletmecisi Bayram Özdoğan “İnsanlar artık eskiye dönük yaşamayı çok seviyorlar. Bu nedenle biz bu kafeyi açtık. Amacımız 90’lı yılları buraya gelen misafirlerimize yaşatabilmek. O dönemlere ait eşyalar, bakkal ürünleri, gazozlarla 90’ları burada yaşatmaya gayret ediyoruz” dedi.Haftanın 3 günü açık hava sineması izleyicilerle buluşuyor
Misafirlerine, haftanın 3 günü kurdukları açık hava sinemasıyla Türk sinemasının dönem filmleriyle buluşturduklarını belirten Özdoğan, “90’larda açık hava sinemaları olurdu, pazarlara gelip kurulurdu. Biz burada bunu da uyguluyoruz. Pazartesi, çarşamba ve cuma günleri 90’lar konsepti adı altında Türk sinemaları yayınlıyoruz, açık hava sineması kuruyoruz. Bu da buraya gelen misafirlerimizi oldukça mutlu ediyor. Onlar mutlu olunca bizler de mutlu oluyoruz. Zaten bizim kurulma amacımız samimiyet üzerineydi. Çünkü 90’larda samimiyet vardı. Bu samimiyeti burada misafirlerimize sunabiliyoruz, bunun da mutluluğunu ayrıca biz kendimiz de yaşıyoruz” ifadelerini kulandı.Bakkaldan alınan ürünler veresiye defterine yazdırılıyor
Geçmiş yıllardaki samimiyeti ve kültürü misafirlerine yaşatmak için eski yıllarda kullanılan veresiye yazdırma kültürünü canlandırdıklarını ifade eden Özdoğan, “90’lardaki gibi şeker, çikolata çalmaya çalışan çocuklar var, ayrıca veresiye defterimiz de var. Bakkal defteri tutuyoruz. Bazen misafirlerimiz böyle bir şey var mı diye bizi denemek için yapıyorlar. 90’lar da ne varsa burada aynısını yaşabiliyorsunuz” şeklinde konuştu.Türkiye’deki gazoz çeşitlerinin yarısı burada
Kafede müşterilerin beğenisine sunulmak üzere yaklaşık 60 çeşit gazoz bulunduğunu belirten Özdoğan, “90’lara ait gazoz çeşitleri o dönemlerde 10 ila 15 taneydi. Yeni dönemde eskiye dönük bir hareket başladığı için şu an gazoz çeşitleri Türkiye genelinde 120’nin üzerinde. Ama biz konseptimizde 60’a yakın gazoz bulunduruyoruz” dedi.Kafeye gelen ziyaretçiler evlerindeki antika eşyaları hediye ediyor
Kafeye gelen misafirlerin ortamı benimsediklerini ve kendi evlerindeki antika eşyaları da kafede sergilenmek üzere hediye ettiklerini söyleyen Özdoğan, “Bu zor ve vakit alan bir iş, bu işi yapmak için bunu sevmek ve emek vermek lazım. Hayal edemediğiniz şeyi uygulayamazsınız, bizde hayallerimizin peşinden koştuk gelip burayı hayata geçirdik. Evimizde topladığımız bazı antika eşyalarımız vardı, onları koyduk. Daha sonra misafirlerimiz hediyeler getirmeye başladılar. Ben kendi ürünlerimi kaldırıyorum, onların getirdiği ürünleri koyarak onları mutlu ediyorum. 90’ları yaşatabilmek için 90’ları biliyor olmak lazım. Ben 90’lar çocuğuyum ve 90’ları sonuna kadar yaşamış bir çocuğum, sokakta büyümüş bir çocuğum. Bizim evimizi alıp getirip buraya uyarlamaya çalıştık. Misafirlerimizin söylemi ile hareket ediyorum, gayet başarılı olduk. O dönemlerde ne varsa zaten burada bunu deneyimleyebiliyorsunuz” şeklinde konuştu.Hatıraları canlanıp ağlayanlar var
90’lar çocukluğunu yaşamış misafirlerin zaman zaman kafe içerisinde hatıraların canlandığını ve göz yaşlarına hakim olamadıklarını belirten Özdoğan, “Olumsuz hiçbir tepki yok hatta buradan ağlayarak giden misafirlerimiz var. O ağlama da sevinçten oluyor. Biz böyle bir yerde 90’ları yaşayabiliyoruz diyorlar. Burası bizim eviz gibi diyenler olduğu için buraya gelenler mutlu ayrılıyor. O dönemleri onlara yaşatmaya gayret ediyoruz” dedi.
Kaynak: İHA
Bursa’nın Osmangazi ilçesinde hizmet veren kafe, içerisinde bulunan antika eşyalardan oluşan dekorasyonu ile misafirlerini 90’lı yıllara gönderiyor. 90’lı yıllarda günlük yaşamda kullanılan eşyaları gören ziyaretçilerin hatıraları yeniden canlanıyor. Haftanın 3 günü açık hava sineması kurulan kafede misafirler Türk sinemasının nostaljik filmleri ile buluşuyor. Ayrıca kafe içerisinde bulunan kuzine soba ile ziyaretçiler soba başında patates ve kestane pişirerek geçmiş yılların hasretini gideriyor. Kafenin girişinde yer alan bakkal ile eski yıllarda çocukların gözdesi olan ürünler kafenin minik ziyaretçilerini bekliyor. Alınan ürünler veresiye defterine de yazdırılabilirken 90’lar da yaşanan samimiyet ve kültür misafirlerin hizmetine sunuluyor. Ziyaretçilerine 90’lı yıllardaki samimiyeti yaşatmak istediğini söyleyen kafenin işletmecisi Bayram Özdoğan “İnsanlar artık eskiye dönük yaşamayı çok seviyorlar. Bu nedenle biz bu kafeyi açtık. Amacımız 90’lı yılları buraya gelen misafirlerimize yaşatabilmek. O dönemlere ait eşyalar, bakkal ürünleri, gazozlarla 90’ları burada yaşatmaya gayret ediyoruz” dedi.Haftanın 3 günü açık hava sineması izleyicilerle buluşuyor
Misafirlerine, haftanın 3 günü kurdukları açık hava sinemasıyla Türk sinemasının dönem filmleriyle buluşturduklarını belirten Özdoğan, “90’larda açık hava sinemaları olurdu, pazarlara gelip kurulurdu. Biz burada bunu da uyguluyoruz. Pazartesi, çarşamba ve cuma günleri 90’lar konsepti adı altında Türk sinemaları yayınlıyoruz, açık hava sineması kuruyoruz. Bu da buraya gelen misafirlerimizi oldukça mutlu ediyor. Onlar mutlu olunca bizler de mutlu oluyoruz. Zaten bizim kurulma amacımız samimiyet üzerineydi. Çünkü 90’larda samimiyet vardı. Bu samimiyeti burada misafirlerimize sunabiliyoruz, bunun da mutluluğunu ayrıca biz kendimiz de yaşıyoruz” ifadelerini kulandı.Bakkaldan alınan ürünler veresiye defterine yazdırılıyor
Geçmiş yıllardaki samimiyeti ve kültürü misafirlerine yaşatmak için eski yıllarda kullanılan veresiye yazdırma kültürünü canlandırdıklarını ifade eden Özdoğan, “90’lardaki gibi şeker, çikolata çalmaya çalışan çocuklar var, ayrıca veresiye defterimiz de var. Bakkal defteri tutuyoruz. Bazen misafirlerimiz böyle bir şey var mı diye bizi denemek için yapıyorlar. 90’lar da ne varsa burada aynısını yaşabiliyorsunuz” şeklinde konuştu.Türkiye’deki gazoz çeşitlerinin yarısı burada
Kafede müşterilerin beğenisine sunulmak üzere yaklaşık 60 çeşit gazoz bulunduğunu belirten Özdoğan, “90’lara ait gazoz çeşitleri o dönemlerde 10 ila 15 taneydi. Yeni dönemde eskiye dönük bir hareket başladığı için şu an gazoz çeşitleri Türkiye genelinde 120’nin üzerinde. Ama biz konseptimizde 60’a yakın gazoz bulunduruyoruz” dedi.Kafeye gelen ziyaretçiler evlerindeki antika eşyaları hediye ediyor
Kafeye gelen misafirlerin ortamı benimsediklerini ve kendi evlerindeki antika eşyaları da kafede sergilenmek üzere hediye ettiklerini söyleyen Özdoğan, “Bu zor ve vakit alan bir iş, bu işi yapmak için bunu sevmek ve emek vermek lazım. Hayal edemediğiniz şeyi uygulayamazsınız, bizde hayallerimizin peşinden koştuk gelip burayı hayata geçirdik. Evimizde topladığımız bazı antika eşyalarımız vardı, onları koyduk. Daha sonra misafirlerimiz hediyeler getirmeye başladılar. Ben kendi ürünlerimi kaldırıyorum, onların getirdiği ürünleri koyarak onları mutlu ediyorum. 90’ları yaşatabilmek için 90’ları biliyor olmak lazım. Ben 90’lar çocuğuyum ve 90’ları sonuna kadar yaşamış bir çocuğum, sokakta büyümüş bir çocuğum. Bizim evimizi alıp getirip buraya uyarlamaya çalıştık. Misafirlerimizin söylemi ile hareket ediyorum, gayet başarılı olduk. O dönemlerde ne varsa zaten burada bunu deneyimleyebiliyorsunuz” şeklinde konuştu.Hatıraları canlanıp ağlayanlar var
90’lar çocukluğunu yaşamış misafirlerin zaman zaman kafe içerisinde hatıraların canlandığını ve göz yaşlarına hakim olamadıklarını belirten Özdoğan, “Olumsuz hiçbir tepki yok hatta buradan ağlayarak giden misafirlerimiz var. O ağlama da sevinçten oluyor. Biz böyle bir yerde 90’ları yaşayabiliyoruz diyorlar. Burası bizim eviz gibi diyenler olduğu için buraya gelenler mutlu ayrılıyor. O dönemleri onlara yaşatmaya gayret ediyoruz” dedi.
Kaynak: İHA