Esad Rejiminin Sonu ve Yeni Dönem
24 yıl boyunca Suriye’yi yöneten Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından bir hafta geçti. Ülkede savaşın bıraktığı derin yaralar sarılmaya çalışılırken, parçalanmış aileler, kayıp tutuklular ve ekonomik krizler yeni hükümetin karşısındaki en büyük zorluklar arasında yer alıyor.
"İsrail Golan Tepeleri ve Su Kaynaklarını Tekrar Eline Geçirdi"
Bölgedeki son gelişmeleri değerlendiren Bülent Arınç, İsrail’in Suriye’deki çatışmalardan önemli kazanımlar elde ettiğini belirtti. “İsrail, Şam’a kadar geldi, işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’ni ve su kaynaklarını tekrar ele geçirdi. İran’ı ve Gazze’yi perişan etti, Suriye’yi ise tamamen kaosa sürükledi. Rusya ise Ukrayna savaşı nedeniyle bu duruma müdahale edemiyor” diyerek bölgedeki güç dengesine dikkat çekti.
"Suriye’yi Tanıyan İsimlere İhtiyacımız Var"
Ekol TV’ye konuşan Arınç, Türkiye’nin Suriye’deki yeni dönemde daha aktif bir rol alması gerektiğini savundu. “Türkiye, Suriye’nin geleceğinde etkili olmak için doğru stratejiler geliştirmeli. Bu noktada Suriye’yi yakından tanıyan isimlere ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
Davutoğlu'nu İşaret Etti
Ahmet Davutoğlu’nun Suriye konusundaki bilgi birikimine vurgu yapan Arınç, “Sayın Davutoğlu, Suriye’nin demografik ve etnik yapısını, kültürünü adım adım bilen bir isim. Türkiye’nin bu dönemde bu bilgileri doğru bir şekilde değerlendirebilecek kişilere ihtiyacı var” dedi. Ayrıca, bu sürecin yalnızca siyasi değil, kültürel boyutları da olan bir yapılandırma olduğunu belirterek sanatçı ve yazar gibi etkili isimlerin de bu süreçte görev alabileceğini ifade etti.
Türkiye’nin Masadaki Rolü
Türkiye’nin Suriye’deki yeni yapılanmada güçlü bir pozisyon alması gerektiğini söyleyen Arınç, “Amerika 10 yıldır orada. Biz nerede olacağız? 30 kilometrelik güvenli bölgede mi kalacağız, yoksa yeni rejimde etkin bir şekilde rol mü alacağız? Türkiye, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu süreçte önemli bir aktör olmalı” sözleriyle durumu özetledi.
Suriye Politikası İçin Çağrı
Bülent Arınç’ın açıklamaları, Türkiye’nin Suriye politikasında daha aktif ve stratejik bir yaklaşım benimsemesi gerektiği yönünde güçlü bir çağrı niteliği taşıyor. Bölgedeki krizlerin çözümü ve Türkiye’nin etkisini artırması için uzman isimlerin önemine vurgu yapıyor.