CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa'da gerçekleşen aday tanıtım toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.Özel, emeklilerin durumunu ele alarak, Türk-İş'in açıkladığı rakamlara dikkat çekti. "Açlık sınırının 16.250 TL olduğunu vurgulayan Özel, emeklilerin büyük bir kısmının en düşük emekli maaşıyla geçinmeye çalıştığını belirtti. Geçmiş yıllarda verilen bayram ikramiyesi konusuna da değinen Özel, yaşanan süreçleri detaylı bir şekilde aktardı ve emeklilere verilen ikramiyenin zaman içinde değer kaybettiğine dikkat çekti.
Özgür Özel'in konuşmasında şu ifadeler yer aldı:"Bugün de suçu Bursa'da işlemeye geldik. Suçum ne biliyor musunuz? Emeklileri tahrik etmek. Emeklileri tahlil ediyormuşuz. Şimdi biraz da Bursa'daki emeklileri tahlil edeceğiz. Bugün sabah Türk İş'in rakamlarını yeniledi. On beş bin liraydı. Açlık sınırının on altı bin iki yüz elli lira olduğunu ilan etti Türk-İş. DİSK'in falan rakamları çok daha ileride. Türk-İş, on altı bin iki yüz elli lira açlık sınırıdır diyor. Ve bu ülkede emeklilerin çok önemli bir kısmı on bin lira gibi en düşük emekli maaşıyla geçinmek zorunda kalıyorlar.
"EMEKLİLERİN MAĞDUR OLDUĞU İSYANINDAYIM"Ben de o günden bugüne kadar sürekli bunun haksızlık olduğunu, emeklilere on bin lira vermenin mümkün olamayacağını, en emekli maaşının Recep Tayyip Erdoğan'ın geldiği üç Kasım iki bin iki günü iki buçuk asgari ücret düzeyinde olduğunu düzeltiyorum bir buçuk asgari ücret düzeyinde olduğunu bugün o korunuyor olsa şu anda emeklilere verilmesi gereken maaşın Yirmi beş bin lira olduğunu ama iki buçuk kat farkla on bin liraya mahkum edildiklerini anlatıyorum. Ve Tayyip Bey diyorum ki bir kere bayram ikramiyesi dedim, bunu biz söylemiştik. Iki bin on beşte. Yedi Haziran'da veremem dedi. Baktın seçimi kaybetti Bir Kasım'da biz de vereceğiz dedik. Çünkü o zaman Cumhurbaşkanı'ydı. Iki bin on sekize kadar verdirtmedi. Iki bin on sekizde bin lira. Iki bin yirmide iki bin lira."BU İŞİN PATENTİ BİZDEDİR"Şimdi bu seçimde beş bin yapacağız diye söylediler, söylediler. Üç bin liraya Çıkardılar. Bu ikramiye ilk verildiğinde bin lira yirmi dört kilo kıyma alıyordu. Şu anda sadece altı kilo kıyma alıyor üç bin lira. Altı kilo kıyma. O ikramiye iki bin on sekizden bugüne emeklinin sofrasında On sekiz kilo kıyma çalmış. Ayda bir buçuk kilo kıyma. Ve şimdi sadece ve sadece bu hesapla madem ki bu işin patenti bizdedir, gel diyorum. Bir kanun çıkaralım. Emekli kart çıkaralım. Bu karta önce aradaki on bin lira Çünkü şimdiye kadar verdiğin para alması gerektiği paradan on bin lira eksik. Bundan sonra en düşük emekli maaşını asgari ücrete tamamlayalım. Bana hesap yapıyor verilemez. Para yok diyor. Ve diyor ki bunun için diyor bir nokta dört trilyon para Bir kere yanlış hesap. En düşük emekli maaşlarını on yedi bin iki lira yapmak için bir nokta dört trilyona değil, yedi yüz milyara ihtiyaç var. Tam yedisi. Yedi yüz yirmi milyar. Ama o yanlış hesabı yapmış. Böyle bir para bulunamaz diyor. Yahu yedi yüz elli milyar bulamıyorsun da sen sadece iki bin yirmi dört yılında, iki bin yirmi dört yılında vazgeçilecek vergiler toplamın o kadar zaten. Vazgeç!"
Özel, emeklilere yönelik önerilerini de dile getirerek, bir emekli kartı sistemi önerdi ve en düşük emekli maaşının asgari ücrete tamamlanmasını savundu. Mali konularda da açıklamalarda bulunan Özel, hükümetin harcamalarını eleştirerek, emeklilere verilen miktarın karşılığının bulunamayacağını ifade etti. Ayrıca, seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özel, birlik ve dayanışma vurgusu yaparak, Türkiye İttifakı'nın önemine dikkat çekti ve bu ittifakın Türkiye'nin geleceği için önemli olduğunu vurguladı.
Özgür Özel'in konuşmasında şu ifadeler yer aldı:"Bugün de suçu Bursa'da işlemeye geldik. Suçum ne biliyor musunuz? Emeklileri tahrik etmek. Emeklileri tahlil ediyormuşuz. Şimdi biraz da Bursa'daki emeklileri tahlil edeceğiz. Bugün sabah Türk İş'in rakamlarını yeniledi. On beş bin liraydı. Açlık sınırının on altı bin iki yüz elli lira olduğunu ilan etti Türk-İş. DİSK'in falan rakamları çok daha ileride. Türk-İş, on altı bin iki yüz elli lira açlık sınırıdır diyor. Ve bu ülkede emeklilerin çok önemli bir kısmı on bin lira gibi en düşük emekli maaşıyla geçinmek zorunda kalıyorlar."EMEKLİLERİN MAĞDUR OLDUĞU İSYANINDAYIM"Ben de o günden bugüne kadar sürekli bunun haksızlık olduğunu, emeklilere on bin lira vermenin mümkün olamayacağını, en emekli maaşının Recep Tayyip Erdoğan'ın geldiği üç Kasım iki bin iki günü iki buçuk asgari ücret düzeyinde olduğunu düzeltiyorum bir buçuk asgari ücret düzeyinde olduğunu bugün o korunuyor olsa şu anda emeklilere verilmesi gereken maaşın Yirmi beş bin lira olduğunu ama iki buçuk kat farkla on bin liraya mahkum edildiklerini anlatıyorum. Ve Tayyip Bey diyorum ki bir kere bayram ikramiyesi dedim, bunu biz söylemiştik. Iki bin on beşte. Yedi Haziran'da veremem dedi. Baktın seçimi kaybetti Bir Kasım'da biz de vereceğiz dedik. Çünkü o zaman Cumhurbaşkanı'ydı. Iki bin on sekize kadar verdirtmedi. Iki bin on sekizde bin lira. Iki bin yirmide iki bin lira."BU İŞİN PATENTİ BİZDEDİR"Şimdi bu seçimde beş bin yapacağız diye söylediler, söylediler. Üç bin liraya Çıkardılar. Bu ikramiye ilk verildiğinde bin lira yirmi dört kilo kıyma alıyordu. Şu anda sadece altı kilo kıyma alıyor üç bin lira. Altı kilo kıyma. O ikramiye iki bin on sekizden bugüne emeklinin sofrasında On sekiz kilo kıyma çalmış. Ayda bir buçuk kilo kıyma. Ve şimdi sadece ve sadece bu hesapla madem ki bu işin patenti bizdedir, gel diyorum. Bir kanun çıkaralım. Emekli kart çıkaralım. Bu karta önce aradaki on bin lira Çünkü şimdiye kadar verdiğin para alması gerektiği paradan on bin lira eksik. Bundan sonra en düşük emekli maaşını asgari ücrete tamamlayalım. Bana hesap yapıyor verilemez. Para yok diyor. Ve diyor ki bunun için diyor bir nokta dört trilyon para Bir kere yanlış hesap. En düşük emekli maaşlarını on yedi bin iki lira yapmak için bir nokta dört trilyona değil, yedi yüz milyara ihtiyaç var. Tam yedisi. Yedi yüz yirmi milyar. Ama o yanlış hesabı yapmış. Böyle bir para bulunamaz diyor. Yahu yedi yüz elli milyar bulamıyorsun da sen sadece iki bin yirmi dört yılında, iki bin yirmi dört yılında vazgeçilecek vergiler toplamın o kadar zaten. Vazgeç!" 
