Bu çerçevede açıklama yapan Hayat Hastanesi Uzm. Klinik Psikoloğu Eda Demirtaş, “Öğrenciler, tatil boyunca günlük rutinlerinden uzaklaşmış olabilirler, bu da okula dönüşte bazı zorluklara yol açabilir. Ancak, bu zorlukların üstesinden gelmek ve okula hızlı bir şekilde adapte olabilmek için planlı hareket etmek büyük önem taşır” dedi.Planlı olmanın öğrencilerin zamanı daha verimli kullanmalarını sağlayacağını söyleyen Uzm. Klinik Psikolog Eda Demirtaş, “Günlük, haftalık veya aylık planlar yaparak ders çalışma saatlerini, dinlenme ve eğlence zamanlarını düzenlemek, öğrencilere bir kontrol hissi verir. Bu da, özellikle sınav dönemlerinde ortaya çıkan kaygı ve stresi önemli ölçüde azaltır. Planlı bir çalışma düzeni, öğrencinin hangi konularda eksik olduğunu belirleyip bu konulara odaklanmasına imkan tanır, böylece sınavlardan önce yaşanan belirsizlik ve endişe en aza iner. Sadece sınav döneminde değil, yıl boyunca planlı bir şekilde çalışmak, öğrencinin kendine olan güvenini artırır ve sınav zamanları geldiğinde hazırlıklı olma hissi verir. Bu hazırlıklı olma hissi, sınav esnasında yaşanabilecek kaygının önüne geçer ve öğrencinin sınav performansını olumlu yönde etkiler” şeklinde konuştu.
Açıklamasında, sınav kaygısı ve derslere odaklanmanın, öğrencilerin akademik başarılarını etkileyen önemli faktörler olduğunu hatırlatan Demirtaş şunları söyledi: “Sınav kaygısını azaltma, sosyal çevreyi güçlendirme ve derslerdeki motivasyonu artırma gibi stratejiler, öğrencilerin okul deneyimlerini daha olumlu hale getirebilir. Bu öneriler, öğrencilerin hem akademik hem de sosyal gelişimlerini destekler ve başarılı bir okul hayatı için temel oluşturur. Erken hazırlık, sınav simülasyonları, bilişsel davranışçı teknikler ve gevşeme egzersizleri, sınav kaygısını yönetmede etkili olabilir. Derslere odaklanmayı artırmak için öğrenme stillerine uygun yöntemler, eğlenceli öğrenme teknikleri ve planlı hedefler belirlemek faydalıdır. Aileler, çocuklarının sınav kaygısıyla başa çıkmalarına yardımcı olmak için destekleyici ve pozitif bir tutum sergilemelidir.”
Açıklamasında, sınav kaygısı ve derslere odaklanmanın, öğrencilerin akademik başarılarını etkileyen önemli faktörler olduğunu hatırlatan Demirtaş şunları söyledi: “Sınav kaygısını azaltma, sosyal çevreyi güçlendirme ve derslerdeki motivasyonu artırma gibi stratejiler, öğrencilerin okul deneyimlerini daha olumlu hale getirebilir. Bu öneriler, öğrencilerin hem akademik hem de sosyal gelişimlerini destekler ve başarılı bir okul hayatı için temel oluşturur. Erken hazırlık, sınav simülasyonları, bilişsel davranışçı teknikler ve gevşeme egzersizleri, sınav kaygısını yönetmede etkili olabilir. Derslere odaklanmayı artırmak için öğrenme stillerine uygun yöntemler, eğlenceli öğrenme teknikleri ve planlı hedefler belirlemek faydalıdır. Aileler, çocuklarının sınav kaygısıyla başa çıkmalarına yardımcı olmak için destekleyici ve pozitif bir tutum sergilemelidir.”