Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Adli Yargı HAKim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni'nde açıklamalarda bulunuyor.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde;İnsanlık tarihine baktığımızda adalet temelinde yükselen toplumların güvenlik ve refah içinde yaşadığı, kaybedenlerin ise kısa sürede yıkılıp gittiğini görüyoruz. Bunun için bizim yönetimimizde adalete vurgu yapılır. Sizler devlet ve toplum hayatı bakımından böylesine önemli bir görevi yerine getirecek, seçilmiş kişilersiniz.Türkiye geçmişte adaleti sağlaması gereken kurumların, başka güçlerin emrine girmesinin sancılarını yaşamış bir ülkedir. Vatandaşın devlete olan itimadına zararlar verdi.Darbe girişiminin yanı sıra terör başta olmak üzere demokrasimize kast eden pek çok olayla karşılaştık. Şimdi artık merdiven altı olmak bir kenara koyun, dört dörtlük halkına hizmet veren, yargıyı bu noktada değerlendiren bir yapı var.
İstanbul’da Adliye’ye saldırı yapılan girişimi biliyorsunuz. Teröristler görev yapan hakim ve savcılara ulaşabilselerdi Allah korusun neler yaşanabileceğini tahmin edemiyorsunuz.Yasamasıyla yürütmesiyle yargısıyla ülkemizin güvenliğini, huzurunu güçlendirmek için hep birlikte çalışmayı sürdüreceğiz. Verdiğimiz mücadeledeki onurlu duruşumuz evlatlarımıza miras bırakacağımız iftihardır. Hakimlerimiz ve savcılarımız milletimizin omuzlarına yüklediği vazife sürecinde bu ülkenin hedeflerine ulaşmasına kimse engel olamaz.Yargının hala çözüm bekleyen sıkıntıları var. Bir kısmı yargı kurumları arasındaki anlayış farkından kaynaklanıyor. Adalet sistemimizin mevzuat altyapısını güçlendirmek için başlattığımız reformları kesintisiz devam ediyoruz. Yargı Reformu strateji belgemizi 2009 yılında kamuoyuyla paylaştı. Geçtiğimiz günlerde Gazi Meclis'ine sunulan 8. Yargı paketi bu stratejik adımlarından biridir.İtiraz, istinaf, temyiz yollarındaki başvuru süresi 2 hafta olarak düzenleniyor. Adli para cezaları günümüz şartları yeniden değerlendirilerek güncelleniyor. Hükümlülere vasi atanması işlemi otomatik olmaktan çıkarılarak bu bireylerin kendi kararlarına bırakılıyor.Kurumların birbiriyle uyumlu çalışmaları, kurumların sınırlar içinde faaliyetini yürütmesi devletin işleyişi bakımından hayati öneme sahiptir. Kurumlarımızın son dönemde kendilerini yıpratan bazı müessif tartışmalara şahit oluyoruz. Bu konumda taraf değil hakemiz. Bize düşen yüksek yargı kurumları arasındaki tartışmalarda taraf değil sorunu çözecek mekanizmaları işletmektir.Yargıya dahil her tartışmada sokağı adres gösterilmesi siyasi kurumun asli görevini inkar etmek demektir. Biz ülkenin ve milletin her meselesi gibi yargının içindeki sıkıntıları da çözmenin de görev bilincinde olduğumuzu bilerek hareket ediyoruz.Yüksek yargı kurumlarımızın Anayasa’da belirtilen tanımlarında belirsizlik söz konusudur. Bu kurumlarımız arasında eskiden beri bir hiyerarşi yaşandığını biliyoruz. Vazife tanımlarıyla konumları belirlenen yüksek yargı kurumlarımız arasındaki sorunu gidermeliyiz.