Dedesinden babasına, babasından kendisine
Abdal Mahallesi'nde bulunan atölyesinde babasından kalan aletlerle çalışan Akbalış, bu mesleğin 3 kuşaktır ailesinde olduğunu söylüyor. Okulu bitirdikten sonra babasının yanında çırak olarak çalışmaya başlayan Akbalış, temel eğitimini babasından aldığını ve atölyede dedesinin ve babasının aletlerinin olduğunu kaydediyor.
Kaybolmaya yüz tutmuş bir zanaat
Türkiye'de sadece 4 tane alem ustası kaldığını ve kendisinden sonra bu mesleği devam ettirecek kimsesi olmadığını üzüntüyle dile getiren Akbalış, "Bu meslek kaybolmaya yüz tutmuş bir zanaat. Samsun, Afyonkarahisar, Kahramanmaraş ve Bursa'da ben olmak üzere sadece 4 kişi yapıyor. İstanbul'da alem yapıyorlar ama onlar döküm alem. Bizim yaptığımız el sanatı çekiçle yapıyoruz." diyor.
Yurt dışına da ihracat yapıyor
Genellikle Balkan ülkelerinden çok fazla talep olduğunu dile getiren Akbalış, bu güne kadar Balkan ülkeleri başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesine alem yaptığını söylüyor. Yurt dışında bir hayırseverin isteği üzerine Amerika'ya da alem gönderdiğini belirtiyor.
Deprem bölgesine 'Alem' gönderdi
Hatay'da yıkılan tarihi camiler için de alem hazırladığını söyleyen Akbalış, 20-25 gün önce Hatay'da depremden dolayı yıkılan bir cami için hayırsever biri tarafından 5 tane alem aldığını ve tamamlanınca 5 tane daha alem göndereceklerini ifade ediyor.
Son Alem ustalarından biri
Rıza Akbalış, Türkiye'nin sayılı alem ustalarından biri olarak bu önemli zanaatı gelecek nesillere aktarmak için çabalıyor. Kendisinden sonra bu mesleği devam ettirecek birinin olmaması üzücü olsa da, Akbalış'ın özverisi ve ustalığı sayesinde bu tarihi zanaatın geleceği en azından bir süre daha korunmuş olacak gibi görünüyor.