Başta beyin olmak üzere tüm organların temel besin kaynağı olan glikozu vücut, midenin arka kısmında yer alan pankreas bezinin salgıladığı bir hormon vasıtası ile kullanır. Bu hormonun adı insülindir.Vücutta kendiliğinden meydana gelen bu insülin hormonunun işlevini yerine getirememesi sonucu gıdadan yeterli enerji sağlanamaz. Tip 1 diyabet, insülin hormonlarının eksikliği sonucu ortaya çıkar.Bu hastalık, genellikle çocukluk ve gençlik dönemlerinde kendini gösterdiği için ‘’Juvenil diyabet’’ olarak da adlandırılır. Tip 1 diyabetin kaynağı, pankreasta yer alan ve insülin üreten beta hücrelerinin otoimmün sisteme bağlı bir sorun sonucunda hasar alması ile ortaya çıkar. Genetik yatkınlığı olan kişilerde Tip 1 diyabet oldukça sık rastlanır.Bu hastalıktan muzdarip kişilerin yaşayan insülin yetersizliği kesinleşmiştir. O yüzden ömür boyu enjeksiyon şeklinde dışarıdan insülin hormonunu karşılamaları gerekir. Tip 1 diyabet, bu yüzden “İnsüline Bağımlı Diyabet” olarak da bilinir.DİYABET TİP 1 BELİRTİLERİAşağıdaki sıraladığımız tüm belirtiler Tip 1 diyabette en çok görülen arasında yer alır.İştahsızlıkAğız kuruluğuSıkça su içmeAçlık hissiSıkça idrara çıkmaGece idrara çıkmaKilo kaybıYorgunlukBulanık görmeAçıklanamayan kilo kaybıGeçmeyen enfeksiyonlarTekrarlayan mantar enfeksiyonlarıKaşıntı
TİP 1 DİYABET TEDAVİSİTip 1 diyabet tedavi yöntemi için insülin enjeksiyonu olmazsa olmazdır. Bu seçeneklerden biri değil, başarılı bir tedavi yolu için zorunluluktur. İnsülin enjeksiyonunun yanı sıra tedavide sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz önemli yer tutar.Kişinin mevcut hastalığıyla ilgili bilinçlenmesi de oldukça mühimdir. Kişinin ideal kan şekeri düzeyini dengelenmesi için hayat boyu kendine dikkat etmesi gerekir. Sağlıklı bir yaşam için bütün bunları alışkanlık haline getirmesi gerekir.Diyabet hastalığında ilaç tedavilerinin yanı sıra öğünlerinize de bazı besinleri ekleyebilirsiniz. İşte size yardımcı olacak doğal tedavi yöntemlerinden birkaçı!DİYABET İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ- Tarçın: İnsülin duyarlılığını artırmaya ve kan şekerini düşürmeye yardımcı olan bir baharat olan tarçını çay, süt, yoğurt veya yulaf ezmesine ekleyerek tüketebilirsiniz. Her gün 1-2 çay kaşığı tarçın tüketilmesi önerilir.- Zerdeçal: İçeriğindeki kurkumin adlı madde sayesinde kan şekerini dengeler ve iltihaplanmayı azaltır. Zerdeçal yemeklere, salatalara veya süte karıştırarak tüketilebilir. Günde 1-2 çay kaşığı zerdeçal tüketilmesi önerilir.- Zencefil: Zerdeçal gibi iltihaplanma ve oksidatif stresi azaltan bir bitkidir. Zencefil ek olarak kan şekerini ve insülin direncini düşürmeye yardımcıdır. Zencefili çay olarak demleyebilir, yemeklere veya salatalara katabilirsiniz.- Soğan: İçeriğinde kan şekerini düşürmeye ve insülin üretimine katkıda bulunan sülfür bileşikleri bulunduran soğan, kolesterol ve trigliserit seviyelerini de düzenler. Soğan çiğ veya pişmiş olarak tüketilebilir.- Lahana: Lif, C vitamini, K vitamini ve antioksidanlar açısından zengin bir sebze olan lahana, kan şekerini dengede tutmaya, bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve diyabet riskini azaltmaya yardımcıdır. Lahana turşusu, salatası veya çorbası olarak tüketilebilir. Günde 1-2 porsiyon lahana tüketmek yeterlidir.- Enginar: Karaciğer sağlığını koruyan ve kan şekeri seviyesini dengeleyen sebzeler arasında yer alan enginar ayrıca lif, folik asit, potasyum ve magnezyum gibi önemli besin maddelerini içerir. Enginar haşlanarak veya fırınlanarak tüketilebilir. Günde 1 adet enginar tüketmek gereklidir.- Zeytinyağı: Tekli doymamış yağ asitleri ve E vitamini bakımından zengin olan zeytinyağı kan şekerini dengede tutmaya, insülin direncini azaltmaya ve kalp sağlığını korumaya faydalıdır. Zeytinyağı salatalara veya yemeklere eklenerek tüketilmelidir.- Ceviz: Omega-3 yağ asitleri, lif, protein, magnezyum ve antioksidanlar açısından zengin bir kuruyemiş olan ceviz kan şekerini düşürmeye, insülin duyarlılığını artırmaya ve kalp damar sağlığını iyileştirmeye yardımcıdır. Cevizi yoğurt, salata ve ezmesine ekleyerek tüketebilirsiniz. Günde 2-3 adet ceviz tüketmek yeterlidir.- Çilek: Çilek, C vitamini, lif, antosiyanin ve antioksidanlar açısından zengin bir meyvedir. Çilek kan şekerini dengede tutmaya, iltihaplanmayı azaltmaya ve diyabet komplikasyonlarını önlemeye yardımcı olur. Çileği tek başına veya yoğurt, salata veya smoothie ile karıştırarak tüketmeniz oldukça kolay.- Portakal: İçeriğinde C vitamini, lif, potasyum ve flavonoidler barındıran zengin meyvelerden portakal, kan şekerini dengede tutmaya, insülin direncini azaltmada ve bağışıklık sistemini güçlendirmede etkilidir. Portakalı olduğu gibi veya suyunu sıkılmış halde tüketebilirsiniz.
TİP 1 DİYABET TEDAVİSİTip 1 diyabet tedavi yöntemi için insülin enjeksiyonu olmazsa olmazdır. Bu seçeneklerden biri değil, başarılı bir tedavi yolu için zorunluluktur. İnsülin enjeksiyonunun yanı sıra tedavide sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz önemli yer tutar.Kişinin mevcut hastalığıyla ilgili bilinçlenmesi de oldukça mühimdir. Kişinin ideal kan şekeri düzeyini dengelenmesi için hayat boyu kendine dikkat etmesi gerekir. Sağlıklı bir yaşam için bütün bunları alışkanlık haline getirmesi gerekir.Diyabet hastalığında ilaç tedavilerinin yanı sıra öğünlerinize de bazı besinleri ekleyebilirsiniz. İşte size yardımcı olacak doğal tedavi yöntemlerinden birkaçı!DİYABET İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ- Tarçın: İnsülin duyarlılığını artırmaya ve kan şekerini düşürmeye yardımcı olan bir baharat olan tarçını çay, süt, yoğurt veya yulaf ezmesine ekleyerek tüketebilirsiniz. Her gün 1-2 çay kaşığı tarçın tüketilmesi önerilir.- Zerdeçal: İçeriğindeki kurkumin adlı madde sayesinde kan şekerini dengeler ve iltihaplanmayı azaltır. Zerdeçal yemeklere, salatalara veya süte karıştırarak tüketilebilir. Günde 1-2 çay kaşığı zerdeçal tüketilmesi önerilir.- Zencefil: Zerdeçal gibi iltihaplanma ve oksidatif stresi azaltan bir bitkidir. Zencefil ek olarak kan şekerini ve insülin direncini düşürmeye yardımcıdır. Zencefili çay olarak demleyebilir, yemeklere veya salatalara katabilirsiniz.- Soğan: İçeriğinde kan şekerini düşürmeye ve insülin üretimine katkıda bulunan sülfür bileşikleri bulunduran soğan, kolesterol ve trigliserit seviyelerini de düzenler. Soğan çiğ veya pişmiş olarak tüketilebilir.- Lahana: Lif, C vitamini, K vitamini ve antioksidanlar açısından zengin bir sebze olan lahana, kan şekerini dengede tutmaya, bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve diyabet riskini azaltmaya yardımcıdır. Lahana turşusu, salatası veya çorbası olarak tüketilebilir. Günde 1-2 porsiyon lahana tüketmek yeterlidir.- Enginar: Karaciğer sağlığını koruyan ve kan şekeri seviyesini dengeleyen sebzeler arasında yer alan enginar ayrıca lif, folik asit, potasyum ve magnezyum gibi önemli besin maddelerini içerir. Enginar haşlanarak veya fırınlanarak tüketilebilir. Günde 1 adet enginar tüketmek gereklidir.- Zeytinyağı: Tekli doymamış yağ asitleri ve E vitamini bakımından zengin olan zeytinyağı kan şekerini dengede tutmaya, insülin direncini azaltmaya ve kalp sağlığını korumaya faydalıdır. Zeytinyağı salatalara veya yemeklere eklenerek tüketilmelidir.- Ceviz: Omega-3 yağ asitleri, lif, protein, magnezyum ve antioksidanlar açısından zengin bir kuruyemiş olan ceviz kan şekerini düşürmeye, insülin duyarlılığını artırmaya ve kalp damar sağlığını iyileştirmeye yardımcıdır. Cevizi yoğurt, salata ve ezmesine ekleyerek tüketebilirsiniz. Günde 2-3 adet ceviz tüketmek yeterlidir.- Çilek: Çilek, C vitamini, lif, antosiyanin ve antioksidanlar açısından zengin bir meyvedir. Çilek kan şekerini dengede tutmaya, iltihaplanmayı azaltmaya ve diyabet komplikasyonlarını önlemeye yardımcı olur. Çileği tek başına veya yoğurt, salata veya smoothie ile karıştırarak tüketmeniz oldukça kolay.- Portakal: İçeriğinde C vitamini, lif, potasyum ve flavonoidler barındıran zengin meyvelerden portakal, kan şekerini dengede tutmaya, insülin direncini azaltmada ve bağışıklık sistemini güçlendirmede etkilidir. Portakalı olduğu gibi veya suyunu sıkılmış halde tüketebilirsiniz. 
