Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimlere 44 gün kala Giresun'da vatandaşlara hitap ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde;Milli iradenin ve dayanışmanın şehri Giresun. Buradan sizlerin vasıtasıyla tüm Giresunlu kardeşlerimize selamlarımı gönderiyorum. Giresun'a olan şükran borcumuzu ödemek istiyorum. Giresun şimdiye kadar girdiğimiz seçimlerde bizi hiç yalnız bırakmadı. Her zaman Türkiye ortalamasının çok üzerinde oy oranlarıyla bize sahip çıktı. Son seçimlerde de Giresun yine kendisine yakışanı yaptı. Allah hepinizden razı olsun. Bu davaya, bu kardeşinize, Cumhur İttifakına sahip çıktığınız için mevlam sizden razı olsun.Önümüzde çok kritik bir seçim daha var. Bu sefer il, ilçe ve beldelerimizi yönetecek kadroları belirleyeceğiz. Giresun'dan yine rekor bir oy alacağımızdan şüphe duymuyorum. Erdoğan Giresunda..." width="703" height="395" data-src="https://image.cnnturk.com/i/cnnturk/75/770x0/65cf6038bc16ed3f69003253.jpg" data-inline-image="true" />Ülkemizin içinde yer aldığı coğrafya gerçekten sancılı günlerden geçiyor. Karadeniz'in öte yakasında komşularımız arasındaki savaş 2. yılını doldurmak üzere. Rusya-Ukrayna savaşında şimdiye kadar 10 binlerce insan hayatını kaybetti. Küresel ekonomi, enerji ve gıda fiyatlarındaki aşırı artışlar sebebiyle ciddi sıkıntılarla karşılaştı. Doğalgaz fiyatlarının zirveye ulaştığı dönemlerde öyle dönemler gördük ki kimi Avrupa ülkelerinde lambalar söküldü, belediye çalışanlarına battaniye dağıtıldı. Ama benim ülkemde doğalgaz aynı şekilde devam etti. Karadeniz gazı devam ediyor mu? Hani olmayacaktı? Oluyor. Gabar petrolü çıkıyor.Muhalefet tarafından sürekli bize örnek gösterilen ülkelerin esasen kağıttan kaplama oldukları görüldü. Salgın döneminde üretimden istihdamdan taviz vermedik. Güçlü ve modern sağlık altyapımız sayesinde hiçbir vatandaşımız çaresiz bırakmadık.O dönem CHP ve ortakları bizi savaşa sürüklemek için çok çaba harcadı. Eksen kayması diye bir şey uydurarak Türkiye’yi birilerinin yanında savaşa dahil etmek için pek çok yol denediler. Ama biz bunlara kulak asmadık. Muhalefetin savaş tellallığına asla taviz vermedik. CHP ortakları gibi meselelere batıların gözünden değil milletimizin gözünden baktık. Siz ne diyorsanız o dedik. Türkiye'nin çıkarları neyi gerektiriyorsa onun yapmanın gayretinde olduk.
Zaman bizi haklı, muhalefeti yine haksız çıkardı. Tüm kışkırtmalara, tüm kirli senaryolara rağmen Karadeniz'in huzuru bozulmadı, komşulardaki yangın ülkemize sıçramadı. Ne muhalefetin gazına geldik, ne de batılı güçlerin tuzağına düştük. Böylece Türkiye'yi çok tehlikeli bir süreçten, tek bir vatandaşımızın kılına zarar gelmeden çıkardık.Karadeniz’den Orta Doğu’ya bölgemiz bir yangın yerine dönmüşken yeni gerilimler olmasın diye çaba harcıyoruz. Bizim dış politikada tek bir amacımız vardır: O da dostlarımızın sayısını mümkün olduğunca çoğaltmaktır. Türkiye Yüzyılı’nın barışın yüzyılı da olmasını istiyorsak dost ve kardeş ülkelerle işbirliğimizi geliştirmekten başka çaremiz yok. Görüş ayrılıklarına takılıp kalmak yerine işbirliği alanlarına odaklanmak zorundayız.