Esad rejiminde vahşet: Yıllarca işkenceye maruz kalan kadınlar rejim askerlerinin tecavüzüne uğradı

Sednaya Hapishanesi'nde Yıllarca Süren Zulüm: Tecavüz, İşkence ve Kayıp Kimlikler

Suriye'deki Esad rejimi, yıllar boyunca sadece muhalefetini bastırmakla kalmadı, aynı zamanda ülke genelinde "ölüm merkezlerine" dönüşen işkence hapishaneleriyle de korku saldı. Bu hapishaneler arasında en kötü şöhretli olanlardan biri, başkent Şam'da bulunan Sednaya Hapishanesi'ydi. Burada, rejim karşıtı olarak tutuklanan kadınlar, sadece fiziksel işkenceye uğramakla kalmadı, aynı zamanda seksüel saldırılara da maruz kaldılar. Sednaya, Suriye'nin en karanlık ve gizli cezaevlerinden biri olarak biliniyor, ancak burada yaşananlar, bir korku filminden çıkmış gibi.

Bu hapishanede tutuklu kalan kadınlar, özgürlüklerine kavuştuktan sonra çocuklarıyla birlikte hayatlarına devam etmeye çalışsalar da, geride bıraktıkları travmalar ve kaybolan kimlikler, onları sonsuza dek etkileyecek gibi görünüyor. Rejim askerlerinin ve görevlilerinin tecavüzüne uğrayan bu kadınlar, özgür kaldıklarında bir başka şoku daha yaşadılar: Çocuklarının babalarının kim olduğunu bilmiyorlardı. Bu durum, yalnızca bir bireyin değil, bir toplumun da ne kadar derin bir travma yaşadığını gözler önüne seriyor.

Bir kadın, yaşadıklarını şu şekilde anlatıyor: "Hapishaneye girdiğimde 19 yaşında ve bekardım. Bugün 32 yaşındayım ve çocuklarım var, ama babalarının kim olduğunu bilmiyorum. Bütün bunları yaşarken hayatta kalmaya çalışıyordum, ama yıllarca süren işkenceler ve cinsel saldırılar, beni ve diğer kadınları derinden etkiledi. Şimdi özgürüm, ama kaybolan yıllarımı, kaybolan kimliğimi geri alamam."