Bursa’da öğretmenler ayakta: “Eğitimde şiddet yasası istiyoruz”

İstanbul’da okuldan atılan bir öğrencinin okul müdürünü öldürmesi olayının ardından eğitim camiası iş bırakma kararı aldı. “Eğitimde şiddete hep birlikte hayır” demek için tüm Türkiye’de olduğu gibi Bursa’da da iş bırakma eylemi gerçekleştiriliyor.

Bursa’da öğretmenler ayakta: “Eğitimde şiddet yasası istiyoruz”
Yayınlama: 10.05.2024 10:43:17
A+
A-

HABER / GÜLSÜN ARSLAN

Eğitim-İş, Eğitim-Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen, TÖB-SEN, TEÇ-SEN ve Anadolu Eğitim Sen’den oluşan sendikalar, Şehreküstü Meydanı’nda bir araya geldi.

Ardından İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yürüyüş gerçekleştiriliyor. Burada ortak bir basın açıklaması yapıldı.

Şehreküstü meydanında başlayan yürüyüşe İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu eşlik ederken, basın açıklamasına CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş da katıldı.

Öğretmenler İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelerek ‘Milli Eğitim Bakanı İstifa’ ve ‘Eğitimde Şiddet Yasası’ sloganları attı.

Eğitim İs Bursa Şubesi Başkanı Yeliz Toy, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Değerli Basın Emekçileri, Sevgili Meslektaşlarım, Bugün böylesine büyük bir dayanışmayı gösteren, İbrahim Öğretmenimizin acısını yüreğinde hisseden, okulların kapısına kilit vurarak meydanlara koşan, “artık yeter! Yasta değil, İsyandayız” diye öfkesini haykırmak için alanları dolduran eğitim emekçisi dostlarım, dayanışmanızı selamlıyorum.

“Peki ya bu eli yaratanlar”

3 gün önce bu ülkede görevi başında bir öğretmen “daha” öldürüldü, bundan öncekiler gibi! Bu ülkede bir okulda bir öğretmen “daha” görevi başında öldürüldü. Hem de ona kurşun sıkan el, geleceğe hazırlamak için emek verdiği bir öğrencisinin eliydi. Peki, ya bu eli yaratanlar…

“Bu eli yaratanlara isyandayız”

Evet; üzgünüz, acılıyız, öfkeliyiz ama en çok da İsyandayız! Bu eli yaratanlara İsyandayız. Eğitim çalışanlarını baskının ve şiddetin kıskacına alanlara, bu liyakatsiz düzene, idari baskılarla yıldırdıkları öğretmenleri bir de velilerin önüne atarak şiddete maruz bırakanlara isyandayız. Öğretmenlere toplum önünde saygısızca sözler sarf edenlere, ‘’velimi üzeni ben de üzerim’’ diyenlere, öğretmeni cami avlusunda yem bekleyen güvercinlere benzetenlere, 1 milyona yakın öğretmeni işsiz bırakıp özel okul patronlarının insafına terk edenlere, mevsimlik işçi gibi ücretli öğretmen alan, öğretmeni zincir marketlerde reyon elemanı olmaya mahkum edenlere isyandayız.

“Tetiği çeken el de sizin”

Onlara sesleniyoruz ve gerçeği biliyoruz: Üç gün önce İstanbul’da İbrahim öğretmeni öldürmek için tetiği çeken el de sizindir, daha dün Bursa’da, Sivas’ta, memleketin dört bir yerinde öğretmenlere atılan yumruklar da sizindir.Bu bir “alın yazısı” değildir. Her fırsatta öğretmenin mesleki saygınlığını ayaklar altına alan bilinçli politikalarınızın bir sonucudur, yarattığınız Yeni Türkiye’dir.

“Eğitimde şiddet yasası istiyoruz”

Okullarında öğretmenleri kurşun yağmuruna tutuluyor ve tarikatları canhıraş koruyan bakan, öğretmen ölürken kınamakla yetiniyorsa, bu yozlaşmış eğitim ortamını yaratanların Yeni Türkiyesi’dir. Cehaletin övüldüğü, eğitimin niteliksizleştiği, gerici müfredatlarla bilimin yerini hurafelerin aldığı, hukukun işlemediği Yeni Türkiye’dir. Biz Eğitim-İş olarak, öğretmenlik mesleği hak ettiği toplumsal saygınlığa kavuşana kadar, Atatürk’ün emaneti okullarda bilim ve laik eğitim anlayışı yeniden hakim oluncaya kadar, öğretmene yönelen şiddeti caydırıcı önlemlerle ortadan kaldırmak için “Eğitimde şiddet yasası” çıkarılıncaya kadar yılmadan mücadele edeceğiz ve bu dayanışmamızı büyüteceğiz. Bugün Bursa’da ve Türkiye’de meslek onuruna sahip çıkmak için okulların kapısına kilit vurarak alanları dolduran tüm eğitim emekçisi dostlarımı kutluyorum. Fakir Baykurt’un dediği gibi “Öğretmen Ders Verir” Bir kez daha ders verdiniz!Bir kez daha ders verdiniz!”

EĞİTİM-SEN Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem, “Toplum olarak hayatımızın her aşamasında evde, sokakta, iş yerlerinde her gün karşı karşıya kaldığımız şiddet olgusunun uzun süredir okullarımızı da sarmalamış olması, çok sayıda meslektaşımızın şiddetin hedefi haline gelmesine neden olmaktadır. Öncelikle kabul etmek gerekir ki okullarımızın sık sık şiddet haberleriyle gündeme gelmesinde başta MEB olmak üzere, tüm yetkililerin sorumluluğu vardır. Toplum olarak hayatımızın her aşamasında yer alan şiddet olgusu, eğitim kurumlarını, okullarımızı ve öğretmenlerimizi de hedef almış durumdadır” diye konuştu.

Erdem sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yaşanan bu şiddet olayları; adeta bir bakanlık politikasına dönüştürülen, eğitim emekçilerinin itibarsızlaştırılmasından ayrı düşünülemez. Bugün bir eğitim emekçisini hayattan koparan, ne basit bir öfke krizi, ne failin öğrenci ya da veli oluşu, ne de öğrencinin uyruğu ile ilgilidir. Bizzat bakanın yaptığı açıklamalarda, eğitim sisteminde yaşanan olumsuzlukların temel nedeni olarak öğretmenlerin gösterilmesi, CİMER uygulamasının velilerin elinde bir sopaya dönüştürülmesi, MEB’ineğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine, öğretmenleri ve idarecileri, yıllardır yaptığımız tüm uyarılara rağmen önlem alınmamış, aksine Milli Eğitim Bakanlığı ideolojik örgütlenme alanına evrilmiş, eğitim politikaları yap boz tahtasına dönüştürülmüştür.”

“MEB acilen okullardaki şiddetin nedenlerini ortaya çıkarmalı, eğitim emekçilerinin can güvenliği sağlamalıdır” diyen Erdem sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Okullarda yaşanan şiddet olaylarındaki korkutucu tırmanışı engellemek için bir an önce eğitimde şiddet yasası çıkarılmasını sağlamalıdır.

İçi bin bir tane gereksiz ve hatta zararlı içeriklerle doldurulan müfredat yerine, şiddetin çağdışı ve yanlış olduğunu öğreten, toplumsal yaşam derslerini içeren öğretim programları hazırlanmalıdır.

Eğitim Sen olarak, İbrahim Oktugan öğretmenimizin ailesi başta olmak üzere tüm meslektaşlarımıza ve eğitim camiasına baş sağlığı diliyor, okullarda yaşanan şiddetin sona ermesini ve can güvenliğimizin sağlanmasını talep ediyoruz.”

 

Hürriyetçi Eğitim Sen Sendikası Başkanı Selahattin Gürsen, bu yılki yaş gününde düzenlenen iş bırakma eylemine katılarak yaptığı açıklamada, eğitim camiasındaki şiddete tepki gösterdi.

Gürsen, “Artık yeter! Can korkusuyla çalışmak istemiyoruz. Gerekli tedbirler derhal alınsın!” diyerek sesini yükseltti.

Sendika yetkilisi, eğitimcilerin her ortamda kendilerini savunan bir bakan istediklerini vurguladı ve ekledi:

“Bizim sadece bir bakanımız var ama bizi her ortamda savunan bir bakan istiyoruz.”

Gürsen, okullardaki şiddet olaylarının önlenmesi için daha fazla can kaybının beklenmeyeceğini belirterek, “Okulda şiddeti önlemek için daha kaç kişinin ölmesi gerekiyor?” diye sordu.

Sendika Başkanı, şiddet içerikli yayınların da endişelerini artırdığını belirterek, “Televizyon ekranlarında şiddet içerikli yayınlardan sıkıldık. Kendimizin ve öğrencilerimizin can güvenliğinden endişe duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.